TÜRK MUSİKİSİNDE “AĞLAMA”NIN 500 ÇEŞİDİ
Emel Güntekin 1
Geleneksel Türk musikisi kültüründe “ağlamak” ve ağlamakla ilgili kavramlar, acaba nasıl bir çeşitlilik gösterir? “Ağlamak” bahsi, Türk musikisinde hangi güfte şairleri ve bestekârlar tarafından ne şekilde ve ne yoğunlukta kullanılmıştır? Nihayet, Türk musikisi alanında “ağlamak” merkezli olmak üzere, ne hacimde bir edebiyat oluşmuştur?
Bu sorulara cevap arayan araştırmamızda, geleneksel Türk musikisi kültüründe geçmişten bugüne doğru sık kullanılmış 10 makama ait repertuar ekseninde 25.000 civarında eser taranmış, en çok kullanılmış beste şekli olması itibariyle “şarkı” formu baz alınarak, 17.650 esere ait notalar ve güfteler tek tek gözden geçirilip incelenmiştir. Seçilen 10 makama ait eser sayısının –eldeki notalara göre ve sadece “şarkı” şekli baz alındığında- 17.650 olduğu ortaya çıkmaktadır.
Çalışmamızda “ağlamak”, “ağlamak”la ilgili kavramlar ve “ağlama”nın türevlerinin içinde yer aldığı musiki eserleri, güfte şairleri ve bestekârlar açısından mercek altına alınmış, kavramın en çok hangi bestekârlar ve güfte şairleri tarafından tercih edildiği, ismen ve sayısal olarak sıralanmıştır.
Ayrıca, “ağlamak” kavramının eşanlamlısı ve/veya türevleri olan
1 Müzisyen; MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Din Musikisi Anabilim Dalı Yüksek Lisans öğrencisi.
kelimelerin, musiki eserlerinde nasıl kullanıldıkları araştırılmıştır. Ele alınan 10 makamın şarkı repertuarında yer alan musiki eserlerinde “ağlamak” kavramını doğrudan yahut eşanlamlısını veya türevlerini kullanan şairlerin ve bestekârların ne kadarının kadın, ne kadarının erkek oldukları da araştırmamızın sonucunda ortaya çıkmaktadır.
Acemaşîrân, Acemkürdî, Bayâtî, Hicâz, Hicâzkâr, Hüzzâm, Kürdîlihicâzkâr, Nihâvend, Râst ve Uşşâk makamlarına ait repertuarı oluşturan “şarkı” formundaki 17.650 eserin tek tek gözden geçirilidiği araştırmanın sonucunda, “ağlamak” kavramının doğrudan yahut eşanlamlılarının veya türevlerinin geçtiği eser sayısının 2.718 olduğu tespit edilmiştir.
“Ağlamak” kavramının doğrudan yahut eşanlamlılarının veya türevlerinin kullanıldığı makamlar, tercih sayılarına göre sıralandığında, ilk sırayı Hicâz makamının aldığı görülmektedir. Ardından sırasıyla Nihâvend, Hüzzâm, Râst, Uşşâk, Hicâzkâr, Acemkürdî, Acemaşîrân ve Bayâtî makamları sıralanmaktadır.
Hicâz makamından bestelenmiş toplam 3.642 şarkının % 17,35’ini oluşturan 632; 3.797 Nihâvend şarkının % 14,03’ünü oluşturan 533; 2.342 Hüzzâm şarkının % 18,74’ünü oluşturan 439; 1.972 Rast şarkının % 16,07’sini oluşturan 317; 1.760 Uşşâk şarkının % 14,94’ünü oluşturan 263; 2.113 Kürdîlihicazkâr şarkının % 11,97’sini oluşturan 253; 802 Hicazkâr şarkının % 12,71’ini oluşturan 102; 512 Acemkürdî şarkının % 14,84’ünü oluşturan 76; 413 Acemaşîrân şarkının % 12,59’unu oluşturan 52
ve 297 Bayâtî şarkının % 17,17’sini oluşturan 51 eserde, “ağlamak” kavramının doğrudan yahut eşanlamlılarının veya türevlerinin kullanıldığı görülmektedir. Ele alınan 10 makamdan toplam 17.650 şarkının % 15,39’unu teşkil eden 2.718 eserde “ağlamak” kavramının doğrudan yahut eşanlamlılarının veya türevlerinin kullanıldığı ortaya çıkmaktadır.
Güfte şairlerine baktığımızda, kadın şairlere ait 253, erkek şairlere ait ise 1.691 şiirin bestlenmiş olduğu ortaya çıkmaktadır. 900 civarındaki şarkının güfte sahipleri ise meçhuldür.
“Ağlamak” kavramını doğrudan yahut eşanlamlılarını veya türevlerini güftelerinde kullanan şairlerin başında, incelenen 17.650 şarkıya göre, Mustafa Nâfiz Irmak gelmektedir. Irmak, bestelenemiş 60 “ağlayan” şiiriyle listenin başında yer almaktadır. Hemen ardından “ağlamak” konulu 32 şiirle Yusuf Nalkesen, 23 şiirle Vecdi Bingöl, 15 şiirle Yesârî Âsım Arsoy ve 9 güfteyle Sâdeddin Kaynak sıralanmaktadır. 900 civarındaki eserin güfte
şairleri meçhuldür. 1700’e yakın eserin güfte şairlerinin ise, ya bir veya birkaç, yahut da 9’dan az “ağlamak” konulu eser verdikleri anlaşılmaktadır.
“Ağlamak” kavramını doğrudan yahut eşanlamlılarını veya türevlerini ihtiva eden güfteleri bestelemiş bestekârlarda ise ilk sıra, 45 bestesiyle Suat Sayın’a aittir. Suat Sayın’ı 43 eserle Sâdeddin Kaynak, 39 şarkıyla Yusuf Nalkesen, 21 şarkıyla Ârif Sâmi Toker, 20 şarkıyla Yesârî Âsım Arsoy, 19 şarkıyla Erol Sayan, 18 şarkıyla Selânikli Ahmed Efendi ve 13 şarkıyla Hacı Ârif Bey takip etmektedirler.
Repertuar içinde ‘ağlamak’ edebiyatını oluşturan eserleri aramak üzere incelediğimiz 17.650 şarkıya ait notaların gözden geçirilmesi sırasında, “ağlamak” konulu güftelerde; padişah, başbakan, cumhurbaşkanı, bakan, milletvekili gibi kimlikleriyle devlet adamlarının; gazeteci, hekim, ressam, tiyatrocu, hukukçu
ve tarihçi hüviyetleriyle önde olan şahsiyetlerin de imzalarına rastlanmıştır. Bedri Rahmi Eyüboğlu, Nejat Uygur, Ahmed Rasim, Kanunî Sultan Süleyman, Yavuz Sultan Selim, III. Selim, Şehzâde Seyfeddin Efendi, Turgut Özal, Sultan Vahîdeddin, Hasan Âli Yücel, Yasin Hatipoğlu, Yılmaz Karakoyunlu, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu ve Rahmi Duman gibi çeşitli meslek dallarının ünlü isimlerine ait şiirlerin de bestelendiği, aşağıda sıralanan örneklerde görülmektedir.
Bestelenen şiirlerin türleri açısından bakıldığında, “ağlamak” konulu eserlerde, divan şiirine ve tasavvuf edebiyatına ait örnekler yer aldığı gibi, hece vezniyle yazılmış şiirler, halk şiirinden örnekler ve serbest tarzda şiirler de tespit edilmektedir. Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî, Fuzûlî, Nedîm, Karacaoğlan, Emrah, Yûnus Emre, Orhan Veli Kanık, Faruk Nâfiz Çamlıbel, Ömer Bedreddin Uşaklı, Yusuf Ziya Ortaç, Ümit Yaşar Oğuzcan, Behçet Kemâl
Çağlar, Yahya Kemâl Beyatlı, Necip Fazıl Kıskürek ve Attila İlhan gibi ünlü şairlere ait, “ağlamak” kavramının doğrudan yahut eşanlamlılarının veya türevlerinin konu teşkil ettiği şiirlerin bestelendiği görülmektedir.
Gözden geçirilen 17.650 eser, Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu ile Türk Musikisi Vakfı’nın www.cumhurbaskanligikorosu.com ve www.devletkorosu.com ile www.turkmusikisivakfi.org adreslerinde yer alan web sitelerinde serbest kullanıma açık olarak yayımlanan; İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında, aynı adlı ajansın Klasik Türk Müziği Yönetmenliği’nin bir projesi olarak kamuya kazandırılıp hayata geçirilen, Türk musikisi kültürünün en geniş nota arşivini içeren “Türk Müzik Kültürünün Hafızası” adlı külliyattan faydalanılarak incelenmiştir.